TERAPİDE METAFOR KULLANIMI
- nurklync
- 19 Mar 2022
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 11 Nis 2022

“ İçimde hüzünlü bir çoban, elinde bir zar, eviriyor çeviriyor, yüzünde endişenin izleri… Bir karara bağlayacak tüm endişeleri. İki yol var önünde: Eğer zar 1-2-3’ten herhangi biri olarak düşerse ilk yol; 4-5-6’dan biri olarak düşerse ikinci yol. Birinci yol bilindik, güvenli, biraz mecburi ama istemediği; ikinci yol riski, bilinmezi, cesareti ve hayallerini kapsıyor. Böyle duyulunca ikinci yolu direkt seçmesi gerektiğini düşünüyor insan. Ama çoban korkuyor. Ne gidebiliyor ne kalabiliyor ne de razı oluyor. Bu yüzden kaderini belirlemesi için elinde tuttuğu zara uzun uzun bakıyor. Öyle bir sıkışmışlık ki çobanın yaşadığı; karşılaşacağı sonuçla karşılaşmak değil, asıl zarı atmak zor geliyor. Çünkü zarı atmak ve sonucu görmek demek sorumluluk da almak demek. Zara bıraktığı kararın sorumluluğu… ”
Yukarıdaki paragraf karar aşamasında olan bir bireyin içinde bulunduğu süreci ifade ettiği benzetmesidir. Karar verme aşamasındaki duygusal durumunu hüzünlü bir çobana benzetmiştir. Çobanın elindeki zardan medet umarak karar verecek olması bireyin bugünkü kararsızlığını tasvir etmektedir. Biz bu yazımızda, çobanın sorumluluğu bıraktığı ve karar verme gücü bulunan zar metaforuna odaklanalım.
Metafor kelimesi Yunanca kökenlidir. Aktarım anlamına gelir. Meta (üzerine veya üstüne) ve pherein (bir yerden bir yere taşımak) kelimelerinden oluşmaktadır. Anlamı bir alandan diğerine taşır. Metafor özünde anlamın bir sembolden (konu) bir diğer sembole (araç) aktarımıdır (Morey, 2011). Türkçe karşılığı mecaz olarak da ifade edilebilir. Kelimenin kendi anlamı dışında başka bir anlamda kullanılması, iki farklı şey arasında bir benzerlik kurulmasıdır.
Burada, zar metaforunun bireyin iç dünyasındaki anlam ve yansımasına bakalım:
“ Zar; içinde bir çok ihtimali barındıran ve her seferinde net bir sonuçla insanların karşısına çıkan, kararlı yapı. Belki de daha dönerken hangi sayının geleceğini biliyor, öngörüsü yüksek, bu yüzden kararlarında da haklılık payı yüksek. Karar verme süreci, dönüş süresi kadar; çarçabuk.”
Bireyin “kararlı olmak” ile ilgili zar metaforu üzerinden aktardıkları önemli. Ancak şimdilik buradan devam edeceğimiz nokta şikayetçi olduğu karar verememe süreci üzerine olacak. Bu nedenle bireyin genel yaşantısındaki kararsız yapıyı göz önüne alarak, kendi içinde anlam bulması için üzerinde çalışacağımız diğer metaforun peşine düşüyoruz. Bir başka deyişle, eğer kararlı yapı zar ise kararsız yapı ne olabilir bu birey için onu araştırıyoruz.
“Su. Şekilsiz. Nereye bırakılsa ona uyum sağlıyor, adapte oluyor ama kendisi bir yapı oluşturmuyor, boşluğa bıraktığınızda ise yerle bir. Su olarak muhtaç hissediyorum; bir kaba muhtaç, forma muhtaç… Her karar verme aşamasındayken de yani bir başka kaba aktarılırken yere dökülme tehlikesiyle karşı karşıyayım. O yüzden bulunduğum kaptan ayrılmak zor geliyor. Ya dökülürsem? Bu yüzden alıştığım bildiğim kabın içinde memnuniyetsizce debelenip duruyorum.”
Camus’nun da dediği gibi “Bir simge, kendisini kullananı her zaman aşar, belirttiğini sandığından daha fazlasını söylettirir ona.”
Bireyin "su" imgesi üzerinden kendisi ve yaşadığı sürece dair aktardıklarından metaforik dönüşüme doğru bir yolculuk yapıyoruz. Bakalım birey bu “su” imgesini herhangi bir şekilde değiştirebilseydi bunun üzerinde nasıl bir değişiklik yapardı?
“ Biraz donmayı göze alıp buz olabilirdim. Alınan son kararın içinde debelenen değil de kendi şeklini almış kararlı bir yapı. Belki yine su formuna dönüp başka kalıplara akabilirim ama artık her yeni kalıbın içinde bir bütün oluşturarak kararlılığımı sürdürürüm. Hatta buz formundayken başka kalıba gidersem dökülme tehlikem de olmaz, belki düşebilirim ama hangimizin düşme ihtimali yok ki? Bunun için tabii donma zorluğuna katlanmalıyım yani cesaret göstermem gerekecek.”
Metafor Terapi kitabında Richard R. Kopp der ki “Metaforik dönüşümler “dünyada olma”nın yeni bir olasılığını sunar ve bu nedenle danışana seçim özgürlüğü deneyimi sunar. Mevcut metaforik gerçekliğe hapsolmak yerine danışan metaforu değiştirerek özgürleşir, bu da danışanın gerçeklik algısında bir değişikliğe neden olabilir. Değişen metafor; benlik, diğerleri ve dünya ile yeni bir ilişki olasılığını içerecek şekilde genişletilebilir.”
Bireyin değişen metaforik imgesinin bugünkü gerçekliğinde karşılığı nasıl olabilir? Birey bugün mevcut karar verme sürecinde nasıl buz olacağı ile ilgili ne söyleyebilir?

“ Bulunduğum yerin içinde uyum sağlayan her an başka bir yana akmayı bekleyen su olarak değil de, kalıpta kendi şeklini netleştiren buz gibi kalarak. Yani öyle ya da böyle aldığım kararın veya almak zorunda olduğum kararın sorumluluğunu bu şekilde üstlenebilirim. Şuan içinde bulunduğum durumu sahiplenebilirim yani kabul edebilirim. Ve geçmek istediğim kap her ne ise ona kendimi dökülme tehlikemi minimuma indirerek hazırlayabilirim. Döküldüğüm yerde de donabilirim tabi, bu da yerle bir olmayacağımı gösterir. Sanırım şuan için, sahip olduğum koşulların içinde neler yapabileceğimi gözden geçireceğim. Bu koşulları kendi isteklerimle en uyumlu hale getirecek fikirler var aklımda.”



Yorumlar