top of page

Takıntı ve Zorlantılar (Obsesif-Kompulsif Bozukluk)

  • nurklync
  • 31 May 2020
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 14 Şub 2022

Obsesyon; kişinin isteği dışında gelen takıntılı düşünce, dürtü, görüntü olarak tanımlanır ve kişide yoğun sıkıntı ve huzursuzluk yaratır. Kompulsiyon ise, bu huzursuzluk ve sıkıntı duygularını azaltmak-önlemek için gerçekleştirilen yineleyici davranış ve zihinsel eylemlerdir.


Obsesyonları zihinden geçen düşünce boyutunda genellikle kuşku içerdiğini de görebiliriz:


“Ya ellerim kirlendiyse?”

“Yeterince temizlendim mi?”

“Kapıyı kilitlemiş miydim?”

“Fişi çektim mi?”

“Ya kontrolümü kaybedip çocuğuma vurursam?”


Görüntü obsesyonları, kişinin isteği dışında gelen sıkıntı yaratan hayallerdir. Örneğin; normalde tiksindirici bulunan cinsel içerikli görüntüler veya kendisine ya da bir başkasına yönelik şiddet içerikli görüntüler olabilir.


Dini içerikli obsesyonlar da kişinin inancına ters düşen düşünce, dürtü veya görüntülerle kendisini gösterebilir. Bununla birlikte tıpkı ellerinin temiz olduğundan emin olamama ve sürekli el yıkama gibi günah işleme-cezalandırılacağı inancının aşırı meşguliyeti, bir dini ritüelin doğru yapılıp yapılmadığıyla ilgili süreklilik gösteren düşüncelerden de bahsedilebilir.


Kompulsiyon yani zorlantılar ise kişinin bahsi geçen obsesyonlarıyla beş edebilmek ve yaşadığı huzursuzluğu azaltabilmek için gerçekleştirdiği tekrarlayıcı eylemlerdir. Tekrar tekrar el yıkama, ocak, kapı kontrolü, obsesyon yaratan durumlardan kaçınma, görüntü-düşünce durdurma, dikkati başka tarafa çekme, düşünce değiştirme gibi.


Her Takıntılı Düşünce-Davranış OKB midir?


Her insanın zihninden binlerce düşünce geçer. Bazen bu düşünceler arasında takıntılı olabilecek düşünme biçimleri de yer alabilir. Bazı davranışlar da günlük yaşantı içerisinde gereklilik olarak gerçekleştirilebilir. Buradaki önemli kriterlerden biri; kişinin bu durumu günlük yaşamdaki işlevselliğini bozacak şekilde şiddetli ve yoğun olarak yaşıyor olmasıdır. Takıntıların beş temel özelliğinden bahsedilir; zorlayıcı karakterde, istenmeyen, direnç içeren, kontrol edilemez ve benliğe yabancı olmalarıdır. Zorlantı davranışları da dört temel özelliğe sahiptir: kasıtlı ve tekrarlayıcı, kişide yapmak için şiddetli bir istek uyandıran, yapıp-yapmama konusunda kontrolü kaybetme hissi ve olumsuz his-sonuçlarla mücadele için gerçekleştirme arzusu.


Nasıl Baş Edilir?


Salkovskis (1985) takıntıların halihazırdaki endişelerden türediğini söylemiştir. Bir düşünceyi bastırmaya çalışmak veya ondan kurtulmak için gösterilen davranışlar (zorlantı), kişiyi o düşünceye ve o düşünceyle bağlantılı her şeye (obsesyon) duyarlı hale getiriyor. Bu düşüncelerin kontrolüne yönelik yapılan davranışlar kısa vadede işe yarar görünse de uzun vadede başarısız olması kişiyi daha da çaresiz bir ruh haline sokabiliyor. Yine de kısa vadedeki işe yararlılığı kişilerin bu davranış veya zihinsel eylemleri tekrarlamasını sağlıyor. Çünkü rahatsız edici obsesyonlarla anlık olarak baş edebilmek ve o rahatsızlıktan kurtulmak kişi için bir can simidi görevi görebiliyor. Bu da; bu zorlantıların artık bir alışkanlığa dönüşmesine neden olabiliyor. Öyle ki; bazen ne yaptığının farkında olmayacak kadar bir parça halini alabiliyor. Bu nedenle kişinin içsel olarak rahatsızlık duyduğu ve/veya çevresinden kendisine yönelik gelen bilgileri dikkate alarak bir uzmanla görüşmesi en önemli adımdır. Bireyin kişisel çabaları çok kıymetli olmakla birlikte, bir uzman olmadan tek başına herhangi bir tanı-teşhis için yansız ve bilimsel değerlendirme gerçekleştirmesi veya çözüme-tedaviye yönelik adımlar atması gerçekçi sonuçlar verememektedir. İyi niyetlerin daha büyük zarara dönüşmemesi için profesyonel yardım almak kişinin kendisi ve yaşam kalitesi adına vereceği bir karardır.


Uzm. Klinik Psikolog Nur KALYONCUOĞLU

Kaynak

DSM-5 Tanı Ölçütleri Başvuru El kitabı. Hekimler Yayın Birliği Yayıncılık, 2013.

Purdon, C., & Clark, D. A. (2013). Takıntılarla başa çıkma.(Çev.) Gündoğdu, A., & İşcen, P.,(Ed.) Karaosmanoğlu, A. Şaşıoğlu, M., & Azizerli, N. İstanbul: Psikonet Yayınları.

 
 
 

Yorumlar


© 2018 by Nur Kalyoncuoğlu

bottom of page